Description
Elmalılı Muhammed Hamdi was born in 1878 in Elmalı District of Antalya. He completed his primary and secondary education and his memory in Elmalı. To further his education, he went to Istanbul with his uncle Mustafa Efendi and settled in the Little Hagia Sophia Madrasa. He was authorized by Mahmud Hamdi Efendi from Kayseri, where he attended his lectures at Beyazıt Mosque. After that his teacher
Big Hamdi became known as Little Hamdi. He graduated from the Mekteb-i Nüvvâb, which he attended at the same time, with the first place. He learned literature, philosophy and music with his own efforts. He worked to develop a constitutionalist model suitable for Islam instead of a European-style constitutionalism. After two years of teaching at Beyazıt Madrasa, II. He entered the first parliament of the Constitutional Monarchy as Antalya deputy. Later, he took office in the Shaykhul-Islam Letter Office. He taught fiqh at the Mekteb-i Nüvvâb and Mekteb-i Kudât, usûl-i fiqh at the Medresetü'l-mütehassısin, logic at the Süleymaniye Madrasa, and foundation law at the Mülkiye Mektebi.
Upon persistent offers, he served as the Minister of Foundations in the first and second governments of Damad Ferit Pasha. He was appointed as a member of the notables committee on September 15, 1919. His scientific rank was also promoted to the professorship of the Süleymaniye Madrasa. He was sentenced to death in absentia by the Independence Court on the grounds that he served in the governments of Istanbul during the National Struggle, and he was taken from his home in Fatih and taken to Ankara, where he was detained for forty days. He returned to Istanbul when he was found not guilty and released, probably because he was a member of the Committee of Union and Progress. Meanwhile, he translated Metalib ve Mezâhib into Turkish. When the Turkish Grand National Assembly decided to have a tafsir prepared, the Directorate of Religious Affairs offered this job to Elmalılı. Elmalılı accepted this offer and started to write and managed to finish his work called "Hak Dini Kur'an Dili" before his death. He died on 27 May 1942 from heart failure, which he had been addicted to for a long time, and was buried in Erenköy Sahrayıcedid cemetery.
Elmalılı prepared this work by quoting from the authoritative Ahl as-sunnat source commentaries, sometimes criticizing the views that he did not agree with, and gave more information suitable for the Hanafi sect in the judgment verses. Unless there is a mental necessity, it is based on the clear meanings of the verses. E.g; For example, when Muhammad Abduh commented on the chapter of Elephant and claimed that the stones thrown by the Ababil birds might have carried measles or smallpox, the forced interpretations evaluated the Qur'an as falsification.
His work Hak Dini Kur'an Dili (Istanbul 1935-1938), which was first published by the Directorate of Religious Affairs, was later published in many editions. Simplifications of the translation have also been made. We have added concise footnotes to the translation, which we have simplified within the framework of our own style, mostly from Elmalılı tafsir, other tafsir and hadith sources. Especially in the ruling verses and in some places we deem necessary, we added explanations that find a page. It should be noted right away that although Elmalılı has a command of the Turkish language, he has preserved the Arabic and Persian words and compositions to a great extent in his translation and commentary. Especially in the translation, he sufficed to give the verses in parts without combining the parts and by preserving the order in the verse. The meaning of the verses that are largely uncombined is included in the translation. While we try to preserve this fragmented translation method as much as possible, we have observed a style that tries to convey the message that today's people should get from the whole of that verse in Turkish. We hope the reader will notice a stylistic unity and fluency that occurs in a coherent way in Turkish. A few examples are given below;
The original text of Elmalılı: “Before you, we sent not other people as rasûl, but the soldiers we were giving revelation to them, if you do not know any problem with the dhikr! With acknowledgments and books… We have sent you this dhikr so that you may recount what was sent down to them, and they must contemplate! " (Nahl, 16/43-44).
(From the Promotion Bulletin)
Edited by Hamdi Döndüren
Dough Type: 2. Dough
Size : 17 x 24
First Edition Year : 2018
Number of Editions: 1st Edition
---------------
Elmalılı Muhammed Hamdi 1878 yılında Antalya’nın Elmalı İlçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimi ile hafızlığını Elmalı’da tamamladı. Tahsilini ilerletmek için dayısı Mustafa Efendi ile birlikte İstanbul’a gitti ve Küçük Ayasofya Medresesi’ne yerleşti. Beyazıt Camii’ndeki derslerine devam ettiği Kayserili Mahmud Hamdi Efendi’den icazet aldı. Bundan sonra hocası
Büyük Hamdi, kendisi Küçük Hamdi diye anılır oldu. Bu sırada devam ettiği Mekteb-i Nüvvâb’ı birincilikle bitirdi. Kendi gayretiyle edebiyat, felsefe ve mûsiki öğrendi. Avrupaî tarzda bir meşrûtiyet yerine İslâm’a uygun bir meşrûtiyet modeli geliştirmek için çalışmalar yaptı. Beyazıt Medresesi’nde iki yıllık ders-i âmlık görevinden sonra II. Meşrûtiyet’in ilk meclisine Antalya mebusu olarak girdi. Daha sonra Şeyhulislâmlık Mektûbî Kalemi’nde görev aldı. Mekteb-i Nüvvâb ve Mekteb-i Kudât da fıkıh, Medresetü’l-mütehassısîn’de usûl-i fıkıh, Süleymaniye Medresesi’nde mantık ve Mülkiye Mektebi’nde vakıf hukuku dersleri okuttu.
Israrlı teklifler üzerine Damad Ferit Paşa’nın birinci ve ikinci hükümetlerinde Evkaf nâzırı olarak görev yaptı. 15 Eylül 1919’da âyan heyeti üyeliğine tayin edildi. İlmî rütbesi de Süleymaniye Medresesi müderrisliğine yükseltildi. Milli Mücadele sırasında İstanbul hükümetlerinde görev yaptığı gerekçesiyle İstiklal Mahkemesi’nce gıyabında idam kararı verildi ve Fâtih’teki evinden alınarak Ankara’ya götürüldü ve kırk gün tutuklu kaldı. Muhtemelen İttihad ve Terakki Cemiyeti üyesi olduğu için suçsuz bulunarak serbest bırakılınca İstanbul’a döndü. Bu arada Metâlib ve Mezâhib adlı eseri Türkçe’ye çevirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi bir tefsir hazırlatma kararı alınca, Diyanet İşleri Reisliği bu işi Elmalılı’ya teklif etti. Elmalılı bu teklifi kabul ederek yazmaya başladı ve “Hak Dini Kur’an Dili” adını verdiği eserini vefatından önce bitirmeye muvaffak oldu. Uzun süre müptelâ olduğu kâlp yetmezliğinden 27 Mayıs 1942’de vefat etti ve Erenköy Sahrayıcedid mezarlığına defnedildi.
Elmalılı, bu eserini muteber ehl-i sünnet kaynak tefsirlerinden alıntılar yaparak, bazen katılmadığı görüşleri tenkid ederek hazırlamış, hüküm âyetlerinde daha çok Hanefi mezhebine uygun bilgiler vermiştir. Aklî bir zaruret olmadıkça âyetlerin mutlaka açık anlamlarını esas almıştır. Meselâ; Muhammed Abduh’un Fil sûresini tefsir ederken ebabil kuşlarının attığı taşların kızamık veya çiçek mikrobu taşımış olabileceğini ileri sürmesi örneğinde olduğu gibi, zorlama te’villeri Kur’an’ı tahrif olarak değerlendirmiştir.
İlk defa Diyanet İşleri Reisliği tarafından yayımlanan Hak Dini Kur’an Dili adlı eserinin (İstanbul 1935-1938) daha sonra birçok baskısı yapılmıştır. Tefsirin sadeleştirmeleri de yapılmıştır. Biz kendi üslubumuz çerçevesinde sadeleştirdiğimiz meale, çoğu Elmalılı tefsirinden, başka tefsir ve hadis kaynaklarından özlü dipnotlar ekledik. Özellikle hüküm âyetlerinde ve gerekli gördüğümüz bazı yerlerde bir sayfayı bulan açıklamalar ekledik. Şunu hemen belirtelim ki Elmalılı, Türkçe diline hakim olduğu halde, meal ve tefsirinde Arapça ve Farsça kelime ve terkipleri önemli ölçüde muhafaza etmiştir. Özellikle mealde uzunca âyetlerin parçalarını birleştirmeden parçalar halinde ve ayetteki sırayı koruyarak vermekle yetinmiştir. Ayetlerin büyük ölçüde birleştirilmemiş parça anlamı mealde yer almıştır. Biz mümkün oldukça bu parçalı meal metodunu korumaya çalışmakla birlikte, günümüz insanının Türkçe olarak o âyetin bütününden alması gereken mesajı vermeye çalışan bir üslup gözettik. Umarız okuyucu Türkçe bakımından bir üslup birliği ve bir insicam içinde meydana gelen akıcılığı fark edecektir. Aşağıda konu ile ilgili birkaç örnek verilmiştir;
Elmalılı asıl metin: “Senden evvel de rasûl olarak başka değil, ancak kendilerine vahy veriyor idiğimiz erler göndermişizdir, ehl-i zikre sorun bilmiyorsanız! Beyyinelerle ve kitaplarla… Sana da bu zikri indirdik ki kendilerine indirileni nâsa anlatasın ve gerek ki tefekkür edeler!” (Nahl, 16/43-44).
(Tanıtım Bülteninden)
Düzenleyen: Hamdi Döndüren
Hamur Tipi : 2. Hamur
Ebat : 17 x 24
İlk Baskı Yılı : 2018
Baskı Sayısı : 1. Basım